Masayı hazırlıyordu kadın. Hava daha aydınlık, akşama çok var ama olsun tabakları önceden yerleştirse ne olur. Yalnızlığının tabağını önce koydu masaya. Yalnız olmazdı hiç, yalnızlığını alır yanına bir kaç anı oturur masada kıskandırıcı bir kalabalık bile olurdu.Unutmuşların unutulmamışlıklarının toplantısı gibi olurdu masa.
Akşam ışıkları uzaktan yanmaya başladıklarında masaya anılar gelir bir sandalye çeker otururlar, masanın üstünde olan olmayan ne varsa onlardan bir olmayan tabak yapar önüne koyar sırası gelene kadar çatalıyla tabağındakileri tırtıklarlar sıraları gelince sandalyeye yerleşir kollarını sandalyenin arkasına dolayarak lafı ellerine alır anlatırlardı Bu günde öyle olacaktı belliydi.
Ocağın başında, yemeği hazırlarken hatırlamıştı epeydir anmadığı hatırlamadığı bir şeydi. baharatları kavanozlarda duruyordu epeydir. Bir yemek yapışlarını hatırladı. Bir basık mutfak, tavanı makarna dolu pişti pişmedi testinden kalan bekar mutfağı anlayacağınız. Bir azalmış tüplü ocak, bir patates köftesi pişmeyen saatlerce ve kötülüğünden korkulduğundan ne kadar baharat varsa onlara sığınış.
Akşam oluyor hava karardı, akşamın ışıkları teker teke yanmaya başladı.
Ay bulutların arasından bakıyor, masaya gelsem mi gelmesem mi bekleyişinde, masayı kontrol edip tanıdık birileri varsa bir sandalye kapıvereyim telaşı belki de bulutların arkasında kaybolup gelmeler.
Akşam ışıkları uzaktan yanmaya başladıklarında masaya anılar gelir bir sandalye çeker otururlar, masanın üstünde olan olmayan ne varsa onlardan bir olmayan tabak yapar önüne koyar sırası gelene kadar çatalıyla tabağındakileri tırtıklarlar sıraları gelince sandalyeye yerleşir kollarını sandalyenin arkasına dolayarak lafı ellerine alır anlatırlardı Bu günde öyle olacaktı belliydi.
Ocağın başında, yemeği hazırlarken hatırlamıştı epeydir anmadığı hatırlamadığı bir şeydi. baharatları kavanozlarda duruyordu epeydir. Bir yemek yapışlarını hatırladı. Bir basık mutfak, tavanı makarna dolu pişti pişmedi testinden kalan bekar mutfağı anlayacağınız. Bir azalmış tüplü ocak, bir patates köftesi pişmeyen saatlerce ve kötülüğünden korkulduğundan ne kadar baharat varsa onlara sığınış.
Akşam oluyor hava karardı, akşamın ışıkları teker teke yanmaya başladı.
Ay bulutların arasından bakıyor, masaya gelsem mi gelmesem mi bekleyişinde, masayı kontrol edip tanıdık birileri varsa bir sandalye kapıvereyim telaşı belki de bulutların arkasında kaybolup gelmeler.
Yorumlar
Yorum Gönder